Şiirler

Cavid Memmedli 01/07/2014

Azerbaycanlı  kardeşlerim hakkında şiirlerim.


Karabağlı Annenin Ağıtı

(Karabağlı Şair dostum Adil Camilin annesine)

 

Ay, balaam! Vah, balaam!

Karabağın suyundan içmek cana lezzetti.

Tandırların tüstüsü bulutlara eziyetti.

Güneş sisten çıkanda,

Yapraklar alkışlayanda…

Horoz sesi gelirdi.

Yürekleri delirdi.

Va-ah, vah!

Karabağa gidebilmirem,

Evimi, bakcamı görebilmirem

Ay, balaam!

Karabağı görmeden ölebilmirem,

Özümden ben on kez geçirem,

Karabağdan geçebilmirem.

 

Allah beni hanım yaratmış,

Baht payımı yarım yaratmış,

Karabağda düşman görürsem,

Gözlerim yumulmaz ölürsem.

Başa düşürsen balaaam?!

Düşman bize tokundu,

Gözüm yaşı tükendi.

Karabağda şehit olacayam!

Kuşlar yiyen ceset olacayam!

Ben şehit olmadan ölebilmirem.

Karabağ görmeden ölebilmirem.

Ay balaam! Vah, balaam!!!

*******************************************************************

Nesiminin  Kardeşi                                                                         

(Dünyaca büyük türkücü, Azerbaycanlı kardeşim Alim Kasımov’a)

 

Annemin rahminden de karnı delerek çıktım.

Vurdum o Çin seddine,

Kendime kapı açtım.

Yıldızdan yıldıza yürüyemezsem,

Dolunayın yüzünü

Sevgilimin saçlarıyla örtemezsem,

Nefesim kesiliyor.

Bana bu alem dar geliyor.

 

Ben yastıkta can vereceklerden değilim.

Ya sıcak yar kucağı,

Ya da hain bıçağı

Parçalamış bacağı

Sarmadan öleceklerdenim.

 

Uyumadım gece-gündüz.

Uymadım kara dünyaya.

Bende Nesimi.

Ben de Nesimi.

 

 

Sadece değiştirdim ismimi.

Aldım nasibimi:

Benim de

Derilerim soyuluyor

Ve hala canım içimde.

 

Gidiyorsa böyle durumda

Dünyanın bu insanlığı

Ben o dünyadan da

Bundan da

Vazgeçtim.

 

Her kapıdan girmem.

Pencereden çıkmam.

Yaşasın, yaşasın kuş yasaları:

Çok olsa bile toplanmış kanat,

“Her kuş kendi kanadıyla uçmalı!”

********************************************************************

Hazreti Alinin Hayali

(Türk Dünyasının sağlam sütunu Ali Şamil Hüseynoğluna)

 

Hüseynoglu Ali!

Ali!Ali!!Ali!!!

Hazreti Alinin hayali.

Taht istermi; hayır.

Taç istermi; hayır.

Altın-gümüş; hayır.

O Bakının

Fedakar,

Cefakar,

Yalnız dervişi.

Onun tek istegi; millete hayır.

Araya araya eski asırdan,

Tarihin toz dumanından

Bulur bir şair,

Ya da bir şiir,

En azından nakıl gibi bir satır,

Hemen halka uzatır:

Buyursunlar!

Sizin unuttugunuz

Bizim umut tugumuz.

Hic bir şey yeni değil,

Hiç bir şey eski değil.

Hüseynoglu Ali!

Ali! Ali!! Ali!!!

Hazreti Alinin hayali.

*********************************************************************

Büyük Şarkıcı Müslüm Magomayevin Anısına

 

Bu dağlar aniden  yıkılsa bile,

Gökteki yıldızlar dökülse  bile,

Böyle bir ses asla yankılanamaz.

O ses cennetin sesi,

O ses sanatın sesi.

Elbette Müslüm’ün sesi,

Nazik gönülleri yıkmayacak,

Insan bu toprakda yaşadıkca

Hafızalardan hiç çıkmayacak.

O ses dünyalara düşüverirdi,

Aşıklara aşklar verirdi,

Kör göze ışıklar verirdi.

Ebedi kaymayacak,

Ebedi susmayacak,

Ebedi sönmeyecek

Tüm yıldızlar da dinleyirdi.

Kendisi de saf  altından oluşmuş

Yıldız her yerde, her zaman yıldız,

Altın her yerde, her zaman altın.

Şimdi duyuyor musunuz:

Müslüm’ü aziz toprak dinleyir,

Kocaman Hazar da  dalgalanarak

“Müslüm! Müslüüm!!” diye inleyir.

*********************************************************************

Türk Dünyasının Bülbülü Azerine

 

Ömrün boyu Sevilesin

Çöllerde yalnız kalmış,

Rüzgarlardan nem almış,

Azaşana nefes salmış

Ihsanlı bir servisin.

 

Kat kat karda,

Kalmış darda

Insanı ısındıran

Ölçmeyecek ateşsin.

 

Kumruyu da sesinden utandıran,

Avazsın

Cenneti andıran.

Gamlı gönlü arındıran

Parlak ışıksın.

 

Söyledikçe

Kalbin söyler,

Pınarlar eşlik eyler,

Kuş sesine dürülmüş,

Mimozalar naz eyler.

 

Çok ağırdır senin yükün,

Güzelliktir hepsi çünkü,

Gönlün güzel, sesin güzel

Türkülerin olsun özel.

 

Sen Türk dedin,

Dünya dedin.

Türk Dünyası dursun dedin.

Tüm Türkün kalbi

Birlikte vursun dedin.

Dillerin bülbül dili

Mutlu eder her eli.

Ömrün boyu söyleyesin!

Ömrün boyu sevilesin!

 

Yazan: Oraz YAĞMUR (Aşgabat / Türkmenistan)