Sayı - 2

Cavid Memmedli 01/07/2017

Eskişehir Azerbaycanlılar Derneği Yayını / Nisan - Mayıs - Haziran 2017

EDİTÖR’DEN (Rza MAMMADOV)

Değerli Türklük, Çağdaşlık ve İslamiyet Yolcuları Dostlarımız!

Mart 2017 tarihli “Üç Çizgi” adlı üç aylık dergimizin ilk sayısından sonra bu kez de ikinci sayımıza karşınızdayız. İlk sayımız, içerik, tasarım ve baskı bakımından alakanıza mahzar olduğu için çok mutlu ve gururluyuz. Ayrıca, dergimizin daha da güçlenmesi, kaliteleşmesi için yapılan eleştiriler için teşekkürü bir borç biliriz. Varolun!

İlk sayıda da belirttiğimiz gibi yayın tarihlerini Azerbaycan’ın önemli günlerine göre özel sayılar olacaktır. İkinci sayımız Şanlı Türk Devleti olan, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’ne ithaf edilmiştir. O Cumhuriyet ki, Türk Dünyasında ilk Cumhuriyet, ilk demokratik yönetime sahip, kadın haklarını savunan, ilk devlet dilini Türk dili yapan, ilk Türkçe Alfabe kitabı yazılan Vatandır. Bize miras bırakılan bu Vatanın istiklalini daim kılmak için biz de elimizden geleni kalem gücüyle yapmaya çalışmaktayız.

Bu sayıda zahmet edip makale hazırlayan dostlarımıza, değerli zamanlarını ayırarak makaleleri okuyan ve değerlendiren Danışma Kurulu üyelerimize çok teşekkür ederiz. İlk sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da enfes yazılar vardır. İlk olarak, bu sayımızı ithaf ettiğimiz Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’ni ve kurucusu Mehmet Emin Resulzade’ni derin duygularla ifade eden Kenan Allahverdiyev’in “Cumhuriyet” şiiri özlem ve hasretle o günleri yad ediyor. Yazdığı mısralarla şanlı tarihimizin önemini, Türklüğümüzü ve bunu bize unutturacak bir gücün olamayacağını yansıtarak kimliğimize sahip çıkmamız gerekliliği hususunda alakanızı çekecektir.

Daha sonra Orhan Ulfanov tarafından kaleme alınan ve hayali bir kurgu gibi olsa da gerçekleri en güncelliği ile ortaya koyan “Dostumun Ülkesi” hikayesi gelmektedir. Karşılıklı söyleşi tarzında ve günlük dille kaleme alınan bu hikâyede bir ülkenin gelişmişlik düzeyine ulaşabilmesi için saç ayaklarını tasvir etmiş ve eğitimin ne denli önemli olduğu ifade edilmiştir. Bunu başarabilmenin kaynağının insanlarda olduğunu göstermektedir. Bir ülkenin en temel beşerî kaynağı olduğunu vurgulamakta, öğretmenlerin ülke gelişiminde en önemli itici güç olduğunu vurgulamaktadır. Bu denli önemli konuya değinmesi nedeniyle değeri önemli bir yazı olacaktır.

Değerli akademisyen, Doç. Dr. Kürşat Yılmaz tarafından kaleme alınan “Ben Dili Sen Dili” bilimsel içerikli makale, yazarına da belirttiği gibi ön yargılar olmadan, iletişim kurabilme yetisini kazanmamız ve bu nedenle ben dili ile sen dili ayrımı yapabilmemizin önemliliğini vurgulamaktadır. İletişim üzerine eğitim almak, yaşama sanatının bir parçasıdır. İşte bu noktada öğretici olan bu makale dikkatimizi iletişimimize yoğunlaştıracak ve bu konuda eksikliklerimizi gidermek için başlangıç olacaktır.

Taner Atmaca tarafından kaleme alınan “Nurettin Topçu Düşüncesinde Muallimin Meslek Ahlakı ve Mesuliyeti” makalesi, yazarın ifade ettiği gibi ‘Muallimin mesuliyetini âdemoğlunu beşikten mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan olarak tanımlamaktadır.’ Özellikle öğretim hayatı içerisinde olan kişilerin ruhuna işleyecektir.

“Azerbaycan Kadın Aydınlanması ve İş Hakları Meselesi (1918-1920)” başlıklı makale de yazar Laman Suleymanlı, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti öncesi ve sonrası kadın haklarını, iş standartlarını bilimsel bir yaklaşımla ortaya koymuştur. Hem Cumhuriyet dönemini ele alması hem de günümüzde bile tartışılması devam eden ancak aslında olması gereken durumda olmayan kadın haklarını ele alması nedeniyle dikkatinizi çekecektir.

Dr. Elhan Yurdoğlu Mammadov tarafından yazılan “Eynali Bey Sultaonv’un Topladığı Ata Sözlerinde Kadın Hakları ve Kadına Münasebet” başlıklı makale, hatıralardan silinmeye yüz tutmuş atasözlerimizi bu önemli konu üzerinden bizlere ulaştırmasından dolayı hem manevi hem de bilimsel değeri yüksek makaledir. Ayrıca dönemin şartlarını, kadına karşı tutumu gözler önüne sererek hatırlatma yapacaktır.

“Tarihi Efsane: Şeyh – İ Senan” başlıklı makale, değerli akademisyen Doç. Dr. Lütviyye Asgerzade tarfından kaleme alınmıştır. Bu makalede H. Cavid’in ‘İblis’ eserindeki Senanın tarihi kişilik yoksa efsane olduğu aranmaktadır. Makale, hem de aynı ismi sahip fakat farklı yazar ve dillerde yazılan edebi eserlerde Senanın dini ve milliyeti üzerinde de bir araştırma sonucu sunmaktadır. Tarihi ve edebi araştırma çalışması olan bu makale efsanelerin gerçek olabileceği konusunda fikir uyandıracağından yeni araştırmalara ilham kaynağı olacaktır.

Sona yaklaştıkça, bu sayımız şiirle başladığı gibi yine şiirle bitmektedir. Tayyib Atmaca tarafından kaleme alınan “Her Canlı Ölünce Birazlar Biter” şiiri, yaşam-ölüm düşüncesi ve bu süreci edebi dille değerlendirerek, manevi duygularımızı canlandıracaktır.

İkinci sayımızın hayırlı olmasını diler emeği geçen herkese teşekkür eder, dostlarımıza selamlarımı sunarak mesut ve bahtiyar bir hayat temenni ederim.