Sayı - 8
Cavid Memmedli 01/01/2019
EDİTÖR’DEN (Rza MAMMADOV)
İkinci yılımızı tamamladığımız 2019 yılında,
gururla sekizinci sayısı ile karşınızdayız. İki yılını tamamlayan dergimiz alakanıza
mahzar olduğu için çok mutlu ve gururluyuz. Dergimizin uzun ömürlü olması için
yaptığınız katkılardan dolayı teşekkürlerimizi bir borç biliriz. Varolun!
Her sayıda olduğu gibi, bu sayıda da
dergimizi Azerbaycan'ın önemli günlerine ithaf ettik. Bu sayı için ithaf edilen
tarih, sadece Bağımsız Azerbaycan için değil Dünya Azerbaycan'ı için önemlidir.
Çünkü bu tarih Nahçıvan'dan başlayan, Güney ve Kuzey Azerbaycan arasındaki
bağları koparmaya çalışan siyasetin yıkıldığı tarihtir. Güney ve Kuzey Azerbaycan
arasındaki tellerin yıkıldığı, Arasın o tarafı ile bu tarafının birbirlerine
selam dediği gündür. Bugün ‘Dünya Azerbaycanlıların Birlik ve Beraberlik Günü’dür.
Resmi tarihi 31 Aralık 1991’dır.
Her zamanki gibi ilk önce, bu sayıda zahmet
edip makale yazan, değerli vakitlerini ayırarak makaleleri değerlendiren
Danışma Kurulu üyelerine sonsuz teşekkür ederim. Bu sayımızda da diğer
sayılarımızda olduğu gibi enfes makaleler, şiirler, yazılar vardır.
Birlik ve Beraberlik Günü’ne ithaf edilen bu
sayımız Fatih Akıcı tarafından kaleme alınan “Azerbaycan'ım” şiiri ile
başlıyor. Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası, Türkiye ile Türk Dünyası
arasında köprü Azerbaycan için duygu dolu bu şiirimiz okuyucularımızı
selamlıyor.
Bir nevi şiirlerden doğan şarkılar, bireyin
ruh dünyasını yansıtır, dinleyenleri seyahate götürür. Azerbaycan müzikleri bu
açıdan eşsiz bir örnektir. Atif Abbasov “Azerbaycan Müziği Hakkın” makalesi ile
tarihin geçmişinden günümüze kadar yaşadığı serüveni bizlere ulaştırıyor.
Geçmişiyle onur duymak her millete kısmet
olmaz. Ancak Türklerin geçmişi onur duyulacak kadar önemlidir. Çünkü Türkler
tarih boyunca diğer milletlere karşı şerefli bir duruş sergilemiştir. Ancak bu
duruşa karşı çoğu zaman düşmanca karşılık almıştır. Prof. Dr. Avtandil
Ağbaba’nın “Azerbaycan Fokloru ve Ermeni Yağmacıları” makalesi Ermenilerin
düşmanca tavırlarının örneklerinden biridir. Bu makalede, tarih izlerimizi
kendileri gibi göstermeye çalışan Ermeniler manevi değer ve kültürlerimizin de
onlara ait olduğu yalanıyla davranışlarını edebi ve tarihi kanıtlarla ortaya
konmaktadır.
Her bir alana, o alanın uzmanının gözüyle
bakmak gerekir. Dr. Könül Abaslı eğitimci olarak Azerbaycan’da var olan ve
sorunları gün geçtikçe artan bir gerçeği bizlere ulaştırıyor. “Sağlıklı Bir
Yaşam için Erken Nikahlara Son” başlıklı makalesiyle Azerbaycan'daki erken
nikah sorunlarının hangi boyutta olduğunu ve bu durumun toplum açısından ne
kadar negatif duruma yol açacağını gösteriyor. Kadın, sadece kendi çocuklarının
değil toplumun da annesidir. Bu nedenlerdir ki, onların erken yaşta evliliğe
zorlanması yerine eğitim almalarını teşvik etmeliyiz. Çünkü gelecek nesil ilk
önce kadınların eseridir. Bu konuya tüm okuyucularımızın duyarlı olması çok
önemlidir.
Günümüzün en büyük sorunlarından biri de
nesillerin öz kültür ve değerlerinden uzaklaşmasıdır. Bu değerlerin sürekliliğini
sağlamak ise milli olmakla mümkündür. Oder Alizade “Azerbaycan’da Milliyeti
Harekât” başlıklı yazısı ile bu konu hakkında fikir sahibi olmamıza yardımcı
oluyor.
Bugün Türk Dünyasının en büyük problemi
birbirlerini tanımamasıdır. Zaten diğer ülkelerin amacı da budur. Nitekim
Azerbaycanlının Kırgızistan, Türkiyelinin Özbekistan, Kazakistanlının
Türkmenistan çıkarının düşünmesi bir kenara, onun hakkında bilgi sahibi
değildir. Bu problemi aşmak ise Türk Dünyasının bir parçasını temsil eden
kuruluşlar, yayınlar ile mümkündür. Prof. Dr. Kürşad Yılmaz tarafından yazılan
“Orta Asya’da Bir Altın Köprü: Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi” bu kuruluşlardan
biridir. Bu kuruluşun Türk Dünyası için önemini, yeni nesiller için altın köprü
olması konusunda bizleri aydınlatıyor.
30 milyondan fazla Azerbaycan Türkünün
yaşadığı İran’ı Arş. Gör. Taner Atmaca’nın “İran Notları ve Gözlemleri” yazısı
ile seyahat edeceğiz. Bu yazıda, İran hakkında önemli bilgi sahibi olacağımıza
inanıyorum.
Gülara Zeynalova’nın Azerbaycan şairi Ramiz
Rövşen’le yaptığı söyleşi hem şairin iç dünyasını hem şairliğin ne kadar yüce makama
sahip olduğunu göreceğiz. Aynı zamanda değerli şairimizden gençlerimize
nasihatlarını da öğreneceğiz.
Şiirle başladığımız bu sayıda Kenan
Allahverdiyev’in ‘Her Şey Vatan” şiiri ile bitiriyoruz.
Sekizinci
sayımızın hayırlı olmasını diler emeği geçen herkese teşekkür eder,
dostlarımıza selamlarımı sunarak mesut ve bahtiyar bir hayat temenni ederim.